13 HAZİRAN AVRUPA PARLAMENTOSU SEÇİMLERİNDE KIBRISLI TÜRKLERİN ADAYLIĞI İÇİN İNSİYATİF OLUŞTURMA ÖNERİSİ
Her KR partisi bilir ki Avrupa Parlamentosu’ndaki altı sandalyeden ikisi Kıbrıslı Türklere aittir. Ancak Kıbrıs sorunu çözülmeden Kıbrıslı Türklerin bu kolutuklarda hak iddia etmesinin pratik açıdan mümkün olmadığında hem fikirdirler.
Başarı şansının çok zayıf olmasına rağmen, bazı partilerin listelerine resmi açıdan bir veya iki KT’ü ilave etmeleri mümkündür.
Bir KT bu yolla seçilse bile diğer KT’leri gerçek anlamda temsil edemeyecektir. KR’lar tarafından seçilen ve yalnızca KT’lerin de Avrupa seçimlerine katıldığını gösteren herhangi biri olacaklar ve bu sayede referandumlardan sonra Papadapoulos’un dile getirdiği politikalara hizmet etmiş olacaktır.
Papadopoulos ve hükümetini destekleyen partiler ve referandumda “Evet”i destekleyen partiler eğer böyle bir çağrı yapmış olsalar ve bu politikayı destekleselerdi, işler çok basit olacaktı: geçmiş yıllarda KT kitle hareketini geliştiren öncü kadro, KT parti ve sendikalarının çoğunluğunu oluşturduğu “Bu Memleket Bizim Platformuna”, Avrupa seçimleri için iki aday belirlemelerini önerebilirlerdi. Bu kişiler Kıbrıs Türk Parlamentosu’nda görev alan iki kişi yada Avrupa Parlamentosundaki iki sandalyeye oturmak isteyen herhangi iki kişi olabilirdi.
Eğer KR partileri böyle bir süreci kabul etmiş olsalardı, bunların pratiğe geçirilmesi garanti olacaktı.
KR partilerinin açıklamalarını siyasi manevra olarak değerlendirdiğimizden, bunlara hak tanımıyoruz.
Ancak sıradan parti üyelerinin çoğunluğunun bu konuda ciddi olduğuna inanıyoruz. Referandumda “Hayır” oyu kullananların çoğu milliyetçi değil planın geçmişteki iki toplumlu çatışmalara yolaçabileceğine inanan kişilerdi. Dahası, oyları Irak halkının kasapları Bush ve Blair’e güven oyu niteliğinde olacaktı. Ayrıca, daha dün S-300’lere kurban arayan, bugünse kendisini KT’lerin temsilcisi ve haklarının savunucusu gibi gösteren KR yönetimine de güven duymadıklarını gösterdiler.
Benzer şekilde, “Evet” oyu veren kişiler KT’lerle birlikte yaşama isteğini açık olarak belirtmişlerdir; bazı sağ liderliklerin “bölünmenin yan etkilerini gidermek” için “Evet kampını” oluşturmaları gibi değil.
İki KT’ün aday olmasına yönelik böyle bir insiyatif, “Evet” oyu veren insanlar arasında ciddi bir yankı oluşturacak ve seçim başarısı için dahi iyi bir şans elde edebilecektir.
Dahası, böyle bir insiyatif, partiler ve hükümet üzerinde inanılmaz bir baskı oluşturacaktır. Sıradan insanlar olarak KR’ların yalnızca KT’lerin haklarını tanımakla kalmayıp, onların haklarını gerçek anlamda savunabileceğini göstererek, yeniden yakınlaşma hareketine büyük bir katkı sağlacaktır.
Bu kampanya özellikle KR’ları arasında gerçekleştirilecektir. Amacımız seçim listesine mümkün olduğunca KT kaydetmek ve oylarını kullanmalarını sağlamak değildir. KT’lerin hemen yapmaları gereken iki aday belirlemektir. Böyle bir kampanyanın etkisi her iki kesimde de önemli olacaktır. Nisan 2003’te sınırların açılmasıyla oluşan barış ve yeniden bütünleşme ortamını yeniden şekillendirecektir. Ayrıca diğer insiyatifler için ortak katılım alanları (ör: Küresel savaş karşıtı hareket tarafından uluslararası eylem günü olarak belirlenen 26 Haziran’daki İstanbul NATO toplantısı ), 1974’ün 30’uncu yılında ortak anma törenleri, iki toplumlu barış kampı gibi koşulları yaratabilecektir.
Haydi! En doğru ve acil biçimde, yaklaşan Avrupa seçimleri için bu insiyatifi oluşturalım.
Yoldaşça selamlar,
İşçi Demokrasisi adına Dinos Agiomamitis
11 Mayıs 2004
İlgileniyorsanız, cevabınızı en kısa zamanda bildirin ki, tarih ayarlayıp toplanalım ve öneriyi tartışalım.
İletişim: Dinos Agiomamitis / Phedon Vassiliades
e-mail: wd@workersdemocracy. net