MİLLİYETÇİLİĞE ARTIK DAHA FAZLA KAN YOK
1974 savaşının yıldönümü olan her Temmuz ayında her iki taraftan sade yurttaşlar savaşta öldürülmüş insanlarını, masum çocuklarını, kardeşlerini hatırlayıp anarlar.
1950'li yıllardan başlayarak 1974'te adanın "nihai" bölünmesine dek 60'lı yıllarda da devam eden süreçte binlerce masum Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum yerinden edilmiştir. Hayatları, her iki tarafın egemen sınıflarının siyasi amaçları ile adanın Ortadoğu petrol kaynaklarına yakın Akdeniz'de stratejik konumunu denetim altına almaya çalışan Büyük Güçler tarafından biçimlendirilmiştir.
Yıllarca her iki taraftan "milliyetçiler" iki taraf arasında farklılıkları ve nefret duygularını körüklemek amacıyla kendi insanlarının acılarını büyütmektedirler. Çatışmalar ve gerginlikler yaşanıyor. Militarizm "günlük yaşamın parçası" haline getirilmiştir. Kıbrıs, korkunç düzeyde orduların, askeri güçlerin ve silahların yığıldığı bir toprağa dönüştürülmüştür. Militarizme ve milliyetçiliğe karşı çıkanlar baskıya uğruyor. Militarizme karşı yazı yazanlar kuzeyde askeri mahkemelerde yargılanıyor. Son kırk yıldan beridir milliyetçiler insanlarımızın çektiği acıları kendi çıkarları doğrultusunda sömürmektedirler. Artık onlara YETER demeliyiz. Onları durdurmalıyız. Milliyetçiliğe ve savaşa artık kan yok! Her iki taraftan da binlerce sade yurttaş bu bu arzuyu paylaşiyor. Binlerce sade yurttaş "öteki tarafa" geçerek yitirdiklerini tanıyıp paylaşarak birbirleriyle buluşmuşlardır. Her iki taraftan sade yurttaşlar arasında barış ve yeniden yakınlaşma arzusu çok belirgindir.
Bu arzuya bir yanıt olarak kuzeyde ve güneyde yapacağımız anma törenleriyle onlarca yıl boyunca, özellikle de adanın "nihai" biçimde bölündüğü Temmuz 1974'te öldürülmüş binlerce masum Kıbrıslı Türk ve Kıbrıs Rumu anacağız. Acıların "bölünmüşlüğü" yoktur - savaşlar için karar vermemiş, savaşları istememiş ama yaşamlarını bu savaşlarda yitirmiş Kıbrıs'ın sade yurttaşları için acılar ortaktır. Onları unutmuyoruz, onları öldüren canileri de affetmiyoruz ve biliyoruz ki ancak savaşlara ve kan göllerine nihai bir sonuç verdiğimizde ve adada barış ve demokrasiyi sağlamak için çalıştığımızda adalet yerine gelecektir.
Ortaya koyduğumuz bu insiyatifle Kıbrıs'ta yaşayan sade insanların yanısıra ada dışındakilere, özellikle Yunanistan ve Türkiye halkına güçlü bir barış ve yeniden yakınlaşma mesajı göndermek istiyoruz. Kollektif istemimiz ve ortak geleceğimiz nedeniyle birlikte barış için mücadele etmek istediğimiz yönündeki güçlü mesajı göndermek istiyoruz. Kıbrıs ortak ülkemizdir ve barış, demokrasi ve insan hakları için mücadelemiz de ortaktır.
Yeni bir Kıbrıs'ı kurmak mümkündür ve tüm Kıbrıslılar olarak bunu yapabiliriz. Bu mesajın bu yıl çok daha fazla anlamı vardır çünkü Annan Planı üzerine yapılan referandumdan sonrası iki tarafta da soğuk bir hava oluşturuldu. İki taraftan da sıradan insanların Kıbrıs konusu ile ilgili tüm girişimleri ellerine alma ve liderleri devre dışı bırakarak uzlaşma için anlaşmaya varma zamanıdır.
Milliyetçiliğe ve Savaşa karşı İki Toplumlu Girişim
21 Temmuz 2004