Savaşa Hayır Koalisyonu – Kıbrıs
“Ortak acımız ve geleceğimiz bizi birleştiriyor”
Özellikle her yılın Temmuz ayında, Kıbrıs’taki çatışmalar ve savaşlarda ölen ve “kayıp” olan insanlar, her iki toplumun da acılarının en kötü yönünü yansıtır.
“Kayıp” insanların isimleri ve dinleri hariç, resimleri her iki toplumda da aynıdır: gözyaşları, acı ve dehşet içinde anlatılan hikȦyelerdir bunlar. Yüzlerce kadın, çocuk ve yaşlı insan salt Rum ya da Türk oldukları gerekçesiyle öldürülmüşlerdir. Onlar, toplumlarımızda tüm kararları alan liderlerin çıkarlarına ve bölgesel kontrol ve egemenlik oyunları için dünya güçlerinin çıkarlarına hizmet etmek üzere öldürülmüşlerdir.
Toplu mezarların yakın geçmişte her iki toplumda da kazılmaya başlanması, her iki tarafta da 50 yıllık savaşlar ve etnik temizliği manşetlere çıkarmıştır. Bu hikȦye, tıpkı eski Yugoslavya ve Lübnan’daki katliamlara benzemektedir.
Tüm bu ortaya çıkan şeyler, gerçekte ve trajik biçimde meydana gelmiş olanların buzdağı misali görünen ucudur. Ancak yine de bunlar, her bir tarafın “öteki tarafı” suçlayarak kendilerini masum kurbanlar olarak ortaya koymaları ve böylesi cinayetleri “karşı tarafın” işlediği yönündeki resmi politikalarını alaşağı etmeye yeterlidir.
Bu cinayetler “izole olaylar” değildi – her iki tarafın siyasi kurumlarınca izlenen milliyetçi politikaların sonucuydu. O nedenle böylesi suçlar işlemiş olanlardan hiçbirinin yargı önüne çıkarılmamış olması da tesadüf değildir. Dimitris Hristofyas’ın suçların her iki tarafta da işlendiğine ve tüm bu suçların en sonunda açıklanmasına ve her iki tarafın da birbirinden özür dilemesine dair açıklamasını selamlarız. Ayrıca, toplantılar ve müzakerelerde iki lider tarafından sürdürülen olumlu atmosferi de selamlarız. Ancak bu yeterli değildir; bu suçlar hakkında açıkça konuşulması, suçluların ve faillerin isimlendirilmesi gereklidir.
Bu cinayetleri işleyenlerin aramızda özgür biçimde dolaştığı ve kendi toplumlarında kahraman olarak onore edildiği koşullarda yeniden yakınlaşmadan, yeniden birleşmeden ve barışçıl bir arada yaşamaktan söz edemeyiz.
Bizler, özel mahkemelerin kurulmasını talep etmiyoruz. Ancak talebimiz, bu suçları işleyenlerle onları bunlara teşvik edenlerin siyasi, ahlaki ve toplumsal olarak mahkum edilmesini talep ediyoruz. Tıpkı kendi tarafımızın kurbanlarını onore ettiğimiz şekilde, öteki tarafın masum kurbanlarını da onore etmek zorunludur. Cumhurbaşkanı Hristofyas’ın temsilcisinin ve diğer Kıbrıslı Elenlerin 1960’larda toplumlararası uyuşmazlıklarda kaybolan yüzlerce Kıbrıslı Türkten birisi olan Mustafa Arif’in (Kutlay Erk’in babası) cenazesine katılmaları iyi bir başlangıç sayılabilir ve bir barış hareketinin büyümesi için canlılık sağladığı söylenebilir. Buna rağmen her iki taraftaki liderlerin bu canlılığı ilerletmeleri ve benzer diğer etkinliklere ve cenaze törenlerine katılmaları önemlidir. Kıbrıs’ta ölmüş ve “kayıp” olanlar, iki tarafın milliyetçilerinin önyargıya dayalı kaynağını oluşturmak yerine, ancak bu şekilde barış ve yeniden yakınlaşmada bir köprü oluşturabilir.
“Ortak acımız ve geleceğimiz bizi birleştiriyor” sloganı altında, “Savaşa Hayır Koalisyonu - Kıbrıs”, başka örgütler ve aktivistlerle birlikte savaşların masum kurbanları olan Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumları anmak üzere her yıl iki toplumlu anma etkinlikleri düzenliyor.
Bu yılki etkinlikler şöyledir:
23 Temmuz 2008 Çarşamba – Arabahmet Kültür Evi’nde 20:00’da halka açık bir toplantı
26 Temmuz 2008 Cumartesi günü Ledra Palace’ta sabah saat 09.30’da kalkacak otobüslerle sembolik olarak iki yere ziyaret yapılacak. Bunlardan biri güneyde Parissionos (Strovulos) bölgesi, öteki ise kuzeyde Palekitro (Balıkesir) bölgesidir. Bu iki yerde de Kıbrıslı Türklerle Kıbrıslı Rumların gömülü olduğu toplu mezarlar bulunmuştur.
Adamızın barışçıl ve demokratik biçimde yeniden birleşmesini isteyen, gerçekten yeniden yakınlaşmadan yana olanlara bu etkinliklere katılarak desteklemeleri çağrısı yapıyoruz. Birlikte açık bir mesaj gönderelim ve hiç kimsenin ölüleri, “kayıplar”ı ve işlenen suçlarla savaşların acısını milliyetçi ve ırkçı politikaları için kullanmalarına izin vermeyeceğimizi duyuralım.
İletişim için: 009 0533 861 0908 veya / e-mail: